28 Temmuz 2012 Cumartesi

5'e 10 :)

Amerikan dizilerinde genelde hep bir uyuşturucu bağımlısı bulunur ve genelde de madde bağımlılığından kurtulmak için "Grupla terapi" seanslarına giderler. Karakterimiz özellikle bu seansın tam ortasına dalar. Sandalyelere oturmuş ve bir halka yapmış insanlar entel dantel oturmakta iken kahramanımız gelir ve boş bir sandalyeye (mutlaka bir boş sandalye vardır) oturur. Psikolog ellerini R.Ç :) gibi yaparak

- Hoşgeldin Emma...

- Hoşbulduk...

Emma yüreğinde ne kadar entrika varsa hepsini sesine döker ve konuşur...

- Evet, ben bir bağımlıyım...

:)

Böylece sorunu çözmenin ilk adımı olan "sorunu kabul etme" ve kendini şeffaf hissetme partlarını yaşar. Daha sonra müzik eşliğinde hızlıca geçen psikoterapi sahnelerinden sonra Emma'yı sabah serinliğinde koşu yaparken görürüz... Sağlığına kavuşmuştur... Fikstir bu sahne...

Benimki de fiks... Valla... İnanmazsan oku aşağıyya doğru...

Evet.... Ben bir 5'e 10'um :)

Odunum lan işte bildiğin...

Valla bak... Sıralayım isterseniz...

- Kendime bakmam... Pisim... 2 ayda bir yıkanırım (oha)

- Nerde ne konuşacağımı bilmem... Aklıma ne gelirse söylerim mal gibi...

-  Saçma sapan espriler yapmaya çalışırım ama çok zeki olduğum için insanlar bana yetişemezden ziyade insanlar benden daha zeki oldukları için anlamazlar ve genelde gülmezler.

- Çalıştığım yerdeki bayan arkadaşlara "LAN" derim... Beni ismimle çağırdıklarına "HA?" diye değişik bi ses efekti çıkarırım.

- Biri bir şey anlattıktan sonra "Hımm, anladım" değil de "Haaaaaaaaa" efektini tercih ederim...

- Çiçekten anlamam... Burnum koku almadığı için daha da kalas gözükürüm...

- Saf olduğum halde insanlara kendimi aslında çakalmış gibi gösteririm. O da ayrı bi saflıktır... Hasta ruhluyum evet...

- Öğrencilerime bağırırm şu an adını zikredemeyeceğim bazı canlılıar gibi...

- Derste sürekli kızarım, herkes beni dinlesin isterim.

- Hiç komik olmayan bir espriye saatlerce gülebilirim, çok kaliteli bir espriye bazen dönüp bakmam bile..

- Devamlı bağırarak konuşurum... Kendimi bi halt zannederim ama bi halt değilimdir...

- Kafamda bir şeyler tasarlıyorsam yanımda bana bir şeyler anlatmaya çalışan kişinin hiç şansı yoktur. Bırak dinlemeyi duymam bile...

- Canım istemediği zaman telefonları açmam... Sürekli arayan gereksiz arkadaşlardan nefret ederim.. Bir-iki tane dostum vardır. Gerisini işim düşmedi mi aramam... Onlar ararsa da açmam... Sürekli "Ya hacı bi ara buluşalım ya çay içelim" diyen adamlara ekstra bir gıcık kaparım... Ulan benim 700 tane tanıdığım var. İlkokul arkadaşları, liseden sınıf arkadaşları, liseden yurt arkadaşları, üniversite arkadaşları, üniversiteden yurt arkadaşları, tkml arkadaşları, asker arkadaşlar, hoca arkadaşlar... Ben hanginizle ne çayı içiyim lan?

- Tanımadığım insanlarla muhabbet etmeyi sevmem. Samimiyet kurmadan konuşamam. Çekinirim, utanırım, sıkılırm...

- Yemeğin tadına bakmadan tuz atarım. Önyargıda tavan yaptım bu sayede... Biri yanımda "Şöyle şöyle yapalım ya süper olur" derse hemen yapıştırırm: "Olmaz o iş" :)

- Hiç hazırcevap değilimdir, Yiğit Özgür'ün BEN OLSAM adlı karikatür dizisindeki adam gibiyim.

- Olur olmadık yerlerde, mesela müdür beyin yanında, sinirlenip kırmızı pilot kalemi duvara vurup, odayı vampirler basmış gibi gösterebilirm... Sonra o duvarları temizlemek zorunda kalan abladan helallik isterim yüzsüzce...

- Bazen kızıp duvara yumruk atarım. Sonra bir hafta elimin acısını çekerim...

- İnsanlara çok kızarım bazen... Ama sonra kıyamam, dingil gibi affederim. Bir daha yapsın yine kızarım, yine affederim, yine kızar yine affederim... Öyle de safım işte...

- Etrafımda benden daha yetenekli biri olsun istemem. Varsa kıskanırım. Ama imrenerek tabi. Bak bu huyumu severim... Bunu niye buraya yazdım ki ben? Amaaan, boşver... Kim silecek şimdi onu? Uğraşamam...

- Çok pis kıskancımdır. Sevdiğim biri hakkında birisi kalbinden ters fikirler geçirsin anında anlarım. Gözleri anlatır bana her şeyi...Tiksinirim o adamdan... Sonra sevdiğim kişiye söylerim bunu, o da bana "kötü niyetlisin" der, sonra gerçek meydana çıkar, ben de gerine gerine "peh, ben demiştim" der kendimi bi bok zannederim. Halbuki söyleme de anlamı olsun di mi? Hiç işte...

- Sabahattin Ali'nin dediği gibi aynı "Ben sevdiğim zaman köpek gibi severim"... Öyle de kötü bir huyum var işte... İnsanlar genelde bunu sevmeme mantığı üzerine oluştururlar. Yani, "Sevmiyorsam bitmiştir" der. Ama ben "Seviyorsam bitmiştir" derim ve dünyayı bir kenara o sevdiğim kişiyi diğer tarafa koyarım, gerekirse boynumu bıçağın altına uzatır kan dökerim. Sado-mazoyum lan ben bildiğin... Iyk...
- İnsanlar konuşurken eğer bazı kelimeleri bilinçli olarak, karşıdakini belli bir yere yöneltmek amacıyla ya da mesaj vermek amacıyla seçerek kullanıyor ve bunu konuşmasının içine ustalıkla gizliyor ya da gizlediğini zannediyorsa ben o kelimeleri ustalıkla anlarım ya da anladığımı zannederim. Çünkü genelde yanlış anlarım :)

- Ota b.ka alınırım... Üzülürüm, dert ederim, psikolojik bunalıma girerim... Sonra da niye böyleyim diye kendime kızarım. İçime atarım her şeyi... Biriyle tam laf dalaşına girecekken susarım... Çekilirim... O diyeceğini der. Sonra o gittikten sonra ben içimden kendi kendime derim ne diyeceksem.

- Argo konuşurum devamlı... Herkes "Merhaba" der, ben "Naber lan?" derim. Hemen samimyet kurarım, sonra elime yüzüme bulaştırırm.

- İnsanların günlük muhabbeti beni çok sıkar. Ruhum daralır. Hele mesele siyasete ya da futbola girerse tek kelime etmem. Bilmediğim bir şey hakkında ağzımı açmam. Bilmiş bilmiş konuşmaktan nefret ederim.

- Arka planda olmayı çok severim. O yüzden Michael Schumacher'i hiç sevemedim. Başarının en önünde değil de en arkasında olup, ama asıl mimar olarak, kutlamaları oradan izlemekten ve sonra sessizce salonu terketmekten acaaip zevk alırım.İnsanların farkında olmadan benim başarımı konuşmalarında ise zevkten dört köşe olurum. (Ulan içim çıfıt çarşısı gibiymiş, tiksindim kendimden)

- Ben heyecanla bir şey yaparken birisi kazara ters bir şey derse o işi anında bırakırım. 40 yılda bir gelen heyecanımı herkes en az benim kadar yaşasın isterim. Umurunda olmayanlara küfür ederim içimden...

Uzadı... B.ka sarmasın... Sıkıldım zaten...

5'e 10'um işte...

Kalas... Tomruk... Kütük... Ağaç... Sunta... Talaş...

Neyse... Dua edin de düzeleyim... :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder