4 Eylül 2012 Salı

Kayıptan Sesler

Sesler gerçekten kayıptan yahut kayıplardan gelmeye başladı...

Sesin kayba dönüşüp kayıplardan gelmesinin iki sebebi olabilir;

1-) Boş ve dipsiz bir kuyuya haykırırcasına ve sonucunu katre katre ümit ederek bağırmışsındır ama bir halta yaramamıştır; onun yankıları geliyordur...

2-) Ya da bilinçaltında oluşan "iç sesler" zamansız ve moralsiz bir "dış ses" hegemonyasına maruz kalmıştır, aslında duydukların iç sestir...

Bazen ikisi de aynı anda tecelli edebilir. O zaman da iç sesler dışa, dış sesler kayba dönüşür. Sen yine boğazını yırttığınla kalırsın. Çünkü ses dalgalarını yönlendirdiğin şey bir duvara, ya da değersiz bir madene dönüşmüş olabilir.

Yapacak hiçbir şey yoktur. Eline balyoz alıp duvarı kırmaya çalışırsan balyoz geri teper.

En iyisi hiçbir şey olmamış gibi yaşamaktır, hayatına değersizlik katan ne varsa hepsini içine atıp, yine değerli yönlerden istifade etmektir.

Yoksa...

Mustafa Kutlu'nun dediği gibi...

Ya tahammül, ya sefer...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder