25 Eylül 2011 Pazar

EZİLMEK

Her şeyin altında eziliyorum...

Dünyayı cebime koymak istedim ama olmadı...

Kainatı tozlu kitaplarımdan birinin sarı sayfaları arasına sıkıştırmayı denedim, yine olmadı...

Sebeplerimi sepetlere koymak istedim, içinde çiçek var "elleşme" dediler...

Elimde kalan son beşliği muhtaç bir çocuğa vermeğe kalktım, "o çocuk senden zengin, başka kapıya"  dediler... Baktım, gerçekten kalbi kocamandı...

Ufuk çizgisine kadar yüzmek istedim, "güneş battı, yarın gel" dediler...Yarın bir türlü olmadı...

Sonsuza kadar yaşama hayali kurdum, "zifiri karanlıkta bile parlayan gözler bul" dediler...

Gözleri bulmak için seneleri eskittim, kendi üzerimden atladım "Boşver, vazgeç" dediler...

Sallamadım söylenceleri...

Küçük bir kentin, kocaman gölgeleri arasında buldum onları... "Sana gitmez bu gözler" dediler...

Uydurmaya çalıştım kendime... Ama kendim devasa bir yalana dönüştüm, gözleri dönüştürmek isterken...

Ve... Gözler kayboldu...

Şehirleri kanalizasyonlarına kadar aradım, "Hıyanettir..Çünkü gözler sana emanetti" dediler...

ve

"Mavi" bir çölün ortasında tek tek kum tanelerinin altına bakarken buldum kendimi...

Rüzgar nağmeye durdu... "Evine dön" dedi...

"Dönemem" dedim

"Dönmelisin" dedi...

"Ölsem" dedim

"Ölemezsin ki" dedi...

"Neden" dedim

"Ölüm yalandan zordur çünkü" dedi...

"Yaşamak?" dedim...

"O daha zordur" dedi...

"Gözlerimi arıyorum, gördün mü" dedim

"Onları bulamazsın, çünkü artık parlamıyorlar... Sıradan gözlerden farkı kalmadı..." dedi

"Niye" dedim...

"Sen daha bir çocuksun ve çocuklar yalan söyler" dedi...

Mavi çölde fırtına çıkardı ve trilyonlarca mavi kum zerreciğinin altında kaldım...

Nefesim daraldı...

Eziliyorum...

Kayıptan bir ses...

"Mahkumsun" dedi...

Sonrası masmavi...

............

A.S

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder